Hansi Kürch ve Jon Schaffer ile yapılan
Demons & Wizards Röportajı

Bu fikir nasıl ortaya çıktı?
Hansi: Bu projenin fikri Jon’un Avrupa’da kaldığı bir sürede ortaya çıktı. Avupaya her gelişinde yaptığı gibi, yine bize uğradı, ve benim evimde oturur gitar çalarken geldi aklımıza ortak bir proje yapmak. Neden stüdyoya girip bi şarkı yazmayalımdı ki? Bundan 2 saat sonra şarkı bitmişti.
Jon: Sihirli bir ortamdı, grupların kimyası çok iyi uyuşmuştu. Bir anda her ikimizde de olan bu yaratıcılık potansiyelini kullanmamanın aptallık olduğunu anlamıştık.
Hansi: Jon parçaları hazırlarken, ben de melodik kısımlarla ve sözlerin vermesi gereken fikirlerle uğraştım, ve sonra tekrar lirikler üzerinde birlikte çalıştık. Başlarda aramızdaki bilmemkaç bin kilometre yüzünden birlikte çalışmanın zor olacağı konusunda endişeliydim, fakat uzun süre sonunda gördüm ki herşey çok rahat bir şekilde halloldu, Blind Guardian’da olduğundan çok daha rahat! Haha!
Jon: Iced Earth’ün son 2 albümünün Mark Prator, davuldaydı, ben bas, ritm ve bazı lead gitar partisyonlarıya ilgilendim. Kalan lead kısımlar ve tüm sololar Jim Morris’e kaldı. (Jim Morris Florida’daki ünlü Morrisound Stüdyoları’nın sahibi) O sadece mükemmel bir yapımcı değil, duygulu ve kesinlikle çok iyi bir gitarist. Ne yazık ki çok az kişi bunun farkında.
Hansi: Stüdyoya gittiğim zaman eskisinden daha da geniştim! Bu sefer sekiz tam kilo kadar!
Jon: Bu yüzden oraya ‘Studio-Ass’ diyorum haha! Stüdyoda oturup kaydettiklerinizi tekrar tekrar dinlerken kalorilerinizden kurtulmak pek de kolay değil…

Aslında ikinizin de ‘Wizard’ kısmı ortaya çıkmış gibi gözüküyor...
Jon: Öyle diyorsan öyledir haha! Bu arada, bence projenin ismi, ikimizi de (ve gruplarımızı da) çok iyi tanımlıyor. Avrupa’yı Blind Guardian ile 2 kez dolaştık, ve doğal olarak birbirimizi tamamlıyor, birbirimize destek oluyorduk. Burada şu her zamanki klasık iyi-kötü tanımını kullanmalıydık. Mesela Blind Guardian, albümlerinin promo fotolarında genelde gülümserler, oysa biz sert ve üzgünüzdür. Derken bir gün karım ‘Demons and Angels’ ismini önerdi, bu noktada da ben devreye girdim ve eski bir Uriah Heep albümünün ismini kullandım: ‘Demons and Wizards’.
Hansi: Her koşulda melek olacağıma büyücü olurdum zaten. Eğer isim ‘Demons and Angels’ olarak kalsaydı, ben Demon (şeytan) kısmı olurdum!
Jon: Hey, melekler de pislik olabilir…

Bu sadece müzik birikimlerinizin bir birleşimi değil anladığım kadarıyla… Hansi: Doğru, lirikler hem bizim fastastik öğelerimizi hem de Iced Earth’ün karanlık bakış açısını yansıtıyor. Mesela, ‘The Wistler’, fareli köyün kavalcısı hikayesini çok farklı bir bakış açısından anlatıyor, ve ‘Blood on my Hands’ de benim son Blind Guardian albümüne koymayı düşündüğüm bir konuyu anlatıyor: ‘Nibelungensage’ (Bu neyse artık! :) )
Jon: Kapak resmi de diğer Iced Earth albümlerine bakacak olursak daha az iç karartıcı, daha temiz. Daha çok karikatür havasında, ki aslında Alive in Athens’in kapağını yapanlar tarafından hazırlandı.

Gruplarınız bu projeye nasıl bakıyorlar?
Jon: İyi, çünkü bu proje iki gruba da yeni hayran kitlesi kazandıracak.
Hansi: Onlar beni bir süre için görmek zorunda kalmadıkları zaman hep mutludurlar haha! Demons and Wizards projesi sırasında yeni albümün parçalarını hazırlamışlar bile. Ben orda olsaydım hızlarını kesiyor olacaktım.

Kulağındaki sorun tamamen geçti mi, Hansi?
Hansi: Evet, artık tamamen iyiyim. Ayrıca duyma problemimin yüksek sesle ilgisi yokmuş, tamamen strese bağlı bir sorunmuş. Artık olayları daha sakince gözlemliyorum.

Blind Guardian ve Iced Earth’ten ţu önümüzdeki aylarda neler bekleyebiliriz?
Jon: Öncelikle işlere biraz ara vermeyi düşünüyorum, evleneli 5 sene oldu ve daha balayına bile çıkamadım! Umuyorum şubatta yeni Iced Earth albümünün kayıtları için stüdyoya kapanacağız. Yeni albüm ‘Something Wicked This Way Comes’ albümünün konusunu devam ettiren bir albüm olacak. Bir de albümün konusuna paralel bir çizgiroman çıkarmayı düşünüyorum.
Hansi: Yeni Blind Guardian albümünün 5 parçası zaten hazır durumda. Herşey planlandığı gibi giderse, ki söz konusu biz olunca bunu hiç bilemezsiniz haha, 2000’in başında stüdyoya gireceğiz, ve yılın sonlarında da albüm hazır olacak. Bunun dışında orkestral projemiz için de 7-8 parça hazır durumda, onun kayıtları da ayrıca gerçekleşecek.

Tercüme: Engin İlkiz