Interview with Blind Guardian - Hard Force Magazine (Fransa)

- Forgotten Tales adlı albümünüz Fransa'da ilk yayınlanan albümünüz oldu. Kariyerinizin büyük bir bölümünü kaçırdık sanırım…
- Forgotten Tales'i da sayarsak, toplam 7 albümümüz var. Forgotten Tales albümü oldukça ilginç bir albüm müzikal açıdan, orkestral parçalar, coverler vs. içeriyor. Fakat Blind Guardian'in müziğini bu albümü dinleyerek anlamanız mümkün değil. Müziğimizi anlamanız için, son çıkan stüdyo albümümüzü, Imaginations From The Other Side'ı dinlemenizi tavsiye ederim, müzikal yönelimimizi daha iyi anlatan bir albüm o.
- Sizce Fransa'nın sizin gibi bir grubu, müziğinizi tam olarak yansıtmayan bir albümle tanıması kötü değil mi?
- Açıkçası buna şaşırdık. Biz, Virgin Records'un en sıkı korunan sırrıyız senelerdir sanırım! Almanya'da ve diğer bazı Avrupa ülkelerinde gayet iyi satıyoruz, aynı şekilde Uzakdoğu'da geniş bir fan kitlemiz var, ama bazı ülkelerde tamamen görmezden geliniyoruz. Virgin Records bir heavy metal şirketi değil, ve sanırım en önemli problem de bu…
- Önceki çalışmalarınıza dönersek, hangi albümlerinizi aramalıyız?
- Kuşkusuz, önce Imaginations From The Other Side. Onun ardından Tales From The Twilight World, ki o kadar da iyi çalmamamıza rağmen enerji dolu muhteşem albümler olduğunu düşünüyoruz, özellikle korolar ve şarkı sözlerinin fikirleri bizce çok iyiydi. Imaginations örneğin, şimdiye dek yaptığımız en (????) albümdü! Elbette diğer albümlerimizi de seviyoruz, ancak bu ikisinin yerleri ayrı.
- Yetenekleriniz sadece Heavy Metal üzerine değil sanırım…
- Doğru. Judas Priest ve Iron Maiden gibi gruplar başlarda bizi heavy kategorisine sokmuşlardı, ama klasik müzik ve daha da doğrusu melodi, bizi onların kategorisinden çıkardı, ve kendi müziğimiz olarak anıldı yaptığımız çalışmalar. Aslında fanlarımız biraz Queen'inkilere benziyorlar, ki Queen örnek alınacak bir grup, çünkü çok şey yaptılar, ve işin iyi tarafı, bunu gerçek bir beceriyle yaptılar. Müzik dinlemekten hoşlanan her insanın Blind Guardian'da birşeyler bulacağını düşünüyoruz.
- Alman gruplarının ekolünden geliyorsunuz. Hangileri favorileriniz?
- Kuşkusuz, Gamma Ray ve Rage. Aslında bu kişisel zevk fakat bu adamlar çok mantıklı işler yapıyorlar. Helloween'e gelince, müzikleri iyi, fakat grup elemanları…
- Forgotten Tales'den sonra sırada ne var?
- Yeni stüdyo albümümüz için çalışmalara başlayacağız, ama korkarım bir seneden önce çıkaramayız. Şu anda proje aşamasında, fakat turdan dönünce kendimizi tümüyle verebileceğiz. Stüdyoda her zaman çok ciddiyizdir, yaklaşık 6-7 ay çalışırız, ve ancak ondan sonra yaptığımız müziği dinleyip onu daha iyiye götürecek değişiklikleri yaparız.
- Müziğiniz çok kolay değil, açıkçası karmaşık yapıda. Yaratmak ve çalmak zor olmuyor mu?
- Belki, ama biz bu türlüsünü daha çok seviyoruz. Açıkçası parça yapısındaki kolay kısımları çalmak bizim için daha zor. Örneğin Imaginations From The Other Side parçası için 6 ay uğraştık (en azından bu arada diğer parçaları yapabildik!). Bu biraz puzzle yapmaya benziyor, parçanın her kısmının bütünü oluşturduklarında çok güzel olacağına emin olmak istiyoruz, zaten müziğimiz de binlerce küçük parçadan oluşan, yapılmayı bekleyen bir puzzle.
- Bunalım müzik yapmıyorsunuz, değil mi?
- Kesinlikle hayır! Bizce müzik eğlenmek, rahatlamaktır, bu da kötü duygulardan uzak durmak demektir.

Interview by Henry Dumatray in French Hard Force, Haziran 1996
Tercüme: Engin İlkiz